çakır için arşiv

içerdeyken düşünecek çok zamanım oldu….

Posted in Uncategorized with tags , , , , , , , , on Kasım 30, 2009 by mmkaraaslan

İnsanları tanıdığınızı , hemen her şeyi gördüğünüzü, hatta bazen herşeyi bildiğinizi sanırsınız; ama hayat her zaman okunacak küçük yazılarla dolu bir prospektüs gibidir. Her halde en acı ilaçta askerliğin ta kendisi olsa gerek. 81 milletten her tipte yüzlerce erkeğin buluşup bir arada ne bok yediklerini anlamaya çalışırken , yaşam, doğru ve yanlış, aşk ve nefret, millet ve şerefsizlik, en çok da ego gibi herşeyin birbirine girdiği; kimine göre kısa dönem kimine göre uzun bir dönem …ergenlikten sonra beynin erdenliğinin ırzına geçilen bir yer.
Herkes için ortak iki kavram vardır: içerisi ve dışarısı…. Dedim ben içerdeyken düşünecek çok zamanım oldu, ama düşünebileceğim hiç bir şey aklıma gelmedi, eski sevgililerimi düşünüp üzüldüm , işimden oldum, yeni arkadaşlıklar edindim, sağlığımdan oldum, kafam karakarışık oldu. Bir gün cılız bir sokak kedisini severken , dünyalar güzeli eski sevgilimi düşünüp ağlıyordum, ertesi gün bir grup kısa beyinli uzun dönem tarafından gözleri oyulmuş can çekişen aynı kediden geleceğimden korktuğum gibi kaçıp uzaklaşıyordum… Düşünüyordum , düşünecek iyi bir şeyler bulmaya çalışıyordum. Gece nöbete kaldırıyorlardı, rüyaların en tatlı yerinde; rüyamda askeri bir birlikteydik , çok acı çekiyoduk ama hepsi bir rüyaydı… Nöbete giderken iki nöbetçi daha olur , rüya zannettiklerinin gerçekte olduğunu anlatan, ve sen yalnız yatağa girersin 106 erkekle birlikte aynı koğuşta. Müzik türünüz ne olursa olsun havada biraz arabesk kokusu vardır. Ve akşam üstleri güneşi uğurlamaya binlerce karga gelir urfa semalarına, sesleri bir müzikmiş gibi gelir… Bir haftasonu çarşıya çıkarırlar rica minnet , onlar için bir lütuftur çarşı , hak edilmiş hakkındır bütün hafta boyu. dışarısı adama çarpar güneş altında bira içimiş gibi biraz çakır dolaşırsın ne yapacağını bilmeden. Kahvaltı, internet ve yemektir çarşı , fazla bir beklenti gerektirmez. para gerektirir. Arkadaşlarını özlersin , kendi çarşılarını özlersin, kendi yatağın sana çok sıcak gelir, ve günler geçmez… İçeri girdiğimden beri 130 gün geçti, aramak istediğim hiç bir arkadaşımı arayamadım, anlayışla karşılayın beni yazımdan da anlayacaksınız, değil konuşacak düşünecek bir şey bulamıyorum. Ve içerdeyken düşünecek o kadar çok zamanınız oluyor ki….